Avrupa’da işçi olarak çalışan ve daha sonra Türkiye’ye kesin dönüş yapan Türk işçilerin çocukları, anne-babalarından birisinin Avrupa’da 3 yıl yasal olarak çalışmış olmaları şartı ve bu esnada bir mesleki eğitim kursuna başlamış olmaları durumunda, bu mesleki eğitimlerini tamamlamak için geri gelebilir ve eğitimlerini tamamladıktan sonra çalışma ve oturum hakkı elde edebilirler.
Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında ortaklığın geliştirilmesini öngören 19.9.1980 tarihli ve 1/80 sayılı Ortaklık Konseyi kararının 7. Maddesine göre;
‘’Ev sahibi ülkede mesleki bir eğitim programını tamamlayan Türk işçi çocukları, bu üye devletteki oturma sürelerine bakılmaksızın, anne veya babasından birinin ilgili üye devlette en az üç yıldır yasal olarak çalışıyor olması kaydıyla, söz konusu üye devlette, her türlü işe başvurabilir’’
Her ne kadar madde metninde mesleki eğitim programını tamamlamış olmak şartı koşulsa da Avrupa Adalet Divanı tarafından verilen bir çok kararda işçi çocuklarının mesleki eğitim programına başlamış olmalarını, hatta başlamamış olsa bile geri dönüp bir mesleki eğitim programını tamamlayarak oturum ve çalışma hakkını kazanabileceği belirtilmektedir.
Avrupa adalet divanı tarafından verilen Bekleyen kararında; ‘’Bir Türk işçisinin ev sahibi Üye Devlet’te evvelden üç seneyi aşkın bir süre için yasal olarak istihdam edilmiş olduğu durumda, böyle bir işçinin çocuğu, ana babası ile birlikte kendi ülkesine döndükten sonra o Üye Devlet’e eğitim kursuna başlamak amacıyla geri dönmüş olasa bile, orada meslek eğitimi kursunu tamamlaması sonrasında söz konusu Üye Devlet’in işgücü piyasasına giriş ve buna karşılık gelen ikamet hakkına dayanabilir (Bekleyen kararı, paragraf 45). Denilmektedir.
Ayrıca bu hak sadece 18 yaşının altındaki çocuklar için değil 18 yaşını doldurmuş reşit çocuklar içinde geçerlidir. Zira Avrupa Adalet divanının bir başka kararında; ‘’Hüküm sadece ev sahibi Üye Devlet’in işgücü pazarına dahil olan bir Türk işçisinin rüşt yaşının altında bulunan çocuğunun durumuna değil fakat ayrıca böyle bir işçinin reşit çocuğunun durumuna da uygulanır (Torun kararı, paragraf 27). Denilmektedir.
Bu düzenlemeye göre, söz konusu ebeveynin, çocuğun işgücü piyasasına girmek istediği tarihte söz konusu Devlet’te hala çalışıyor veya ikamet ediyor olması talep edilmemektedir (Akman kararı, paragraf 51).
7. madde kapsamında mesleki eğitimini tamamlamış Türk işçi çocukları, her hangi bir iş teklifine cevap verme hakkı, giriş yapma ve oturma iznine ilişkin hiçbir şarta bağlı değildir (Eroğlu paragraf, paragraf 22).
7. maddenin ikinci paragrafı işçi ile birlikte aile hanesinde birlikte yaşama ile ilgili olarak her hangi bir şart öngörmemektedir (Bekleyen kararı, paragraf 26).
Ayrıca, hüküm, Türk işçilerinin çocuklarına yönelik olarak sağladığı hakları, çocuğun meslek eğitimine başladığı sırada onların ebeveynlerinden birisinin hala işçi konumunda bulunması veya ev sahibi Üye Devlet’te ikamet etmeye devam ediyor olması gerektiği şartına da bağlanmamaktadır (Bekleyen kararı, paragraf 28).
Üye devlette çalışan Türk işçi çocukları bu ülkeden bir iş teklifi aldığında bu çerçeve de oturma izni ve oturumunu uzatma hakkına da kavuşmuş olmaktadır. Avrupa Adalet Divanı bu konuda da kararlar vermiştir. Bkz. Aşağıdaki örnek kararlar.
‘’7. madde ile bir kişiye herhangi bir iş teklifine cevap verme hakkının, o kişi için doğal olarak oturma hakkını da kapsadığının belirtilmesi kabul edilmelidir’’ (Eroğlu, paragraf 20).
‘’7. maddenin ikinci paragrafında belirtilen şartları taşıyan bir Türk işçisi, buna dayanarak ilgili Üye Devlet’te herhangi bir iş teklifine cevap verebilir ve aynı gerekçeyle oturma iznini uzatmak için bu hükme dayanabilir’’ (Eroğlu, paragraf 23).
Av. Hayrettin Açıkgöz
Bir Cevap Yazın